Türkiye’deki Cumhurbaşkanı ve 28’inci Periyot Milletvekili seçimlerinin yurtdışındaki sonuçları dünya basınına da yansıdı. İngiltere’nin The Guardian gazetesinden Kate Connolly ve Jon Henley, “Çok sayıda kişi seçimin ikinci cinsinde oy kullanırken Avrupa’daki Türk diasporası bölünmüş durumda” başlıklı bir yazı kaleme aldı.
Almanya’nın başşehri Berlin ve Fransa’nın başşehri Paris’ten müşahedelerini aktaran gazeteciler, “Avrupa’daki 3,4 milyonluk seçmen kitlesindeki yaşlı kümeler ortasında Erdoğan’a takviye güçlüyken, daha genç bireyler Kılıçdaroğlu ile değişim istiyor” tabirlerini kullandı.
‘BU SEÇİM “YA BATACAĞIZ YA ÇIKACAĞIZ” SEÇİMİ’
Yazılarına bundan 5 yıl evvel Berlin’e taşınan ve orada oy kullanan 32 yaşındaki Cansu Yeni’nin anlatımlarıyla başlayan gazeteciler, Yeni’ye nazaran bu seçimlerin Türkiye için “Ya batacağız ya çıkacağız” anı olduğunu aktardı. Ülkenin bir ‘diktatörlük’ olduğunu belirten Yeni, “Arkadaşlarım ve ben çok çektik. Kime oy vereceğimizi seçmek kolay bir karar” dedi.
Avrupa’daki en geniş Türk diasporalarının sırasıyla Almanya ve Fransa’da olduğunu hatırlatan gazeteciler, iki ülkede de Erdoğan’ın seçimin birinci çeşidini birinci sırada tamamladığını belirtti. Fransız-Türk müellif Claire Koç da “Yurt dışında yaşıyorsun, memleketinde olan bitenden çok etkilenmiyorsun lakin yeniden de oraya kalmayı seçtiğin ülkeden daha yakın hissediyorsun. Aklını çelen, dini ve ulusal kimliğini öven birine oy vermek” dedi.
‘MÜHRÜ BASMA HAREKETİ BİRİKEN ÖFKEYİ TABİR ETME YOLU OLDU’
Gazeteye konuşan siyaset sosyolojisi uzmanı ve araştırmacı Rosa Burç, “Pek çok kişi için bu mührü vurma hareketi yıllardır biriken öfke ve hayal kırıklığını tabir etmenin bir yolu haline geldi” müşahedesini paylaştı.
Berlin’de mimarlık yapan Yeni, oyunu Kılıçdaroğlu’na verdiğini, Kılıçdaroğlu’nun ‘ülkeye demokrasiyi geri getireceğini söylediğini ve kendisinin de buna inandığını’ söylerken, 31 yaşındaki Gülden seçimde ‘Cumhurbaşkanımızı desteklemeye geldiğini’ belirtti. Ailesi 70’lerde Almanya’ya çalışmaya gelen Gülden, “Erdoğan ülkemiz için çok şey yaptı. Ona oy vermek için çok sebep var” tabirlerini kullandı.
‘İNSAN HAKLARI MI? RASTGELE BİR SORUN OLDUĞUNU DUYMADIM’
Hükümetin 6 Şubat’taki Maraş sarsıntılarına müdahalesi de sorulan Gülden, “Depremden sonra insanlara yardım etmek için çok şey yaptı. Bunu kendim AHaber’de gördüm. Kimi yanılgılar yaptığını da kabul etti; ona bunun için hürmet duyuyorum” dedi. Hak ihlalleri ile ilgili soruya ise Gülden, “O bahiste pek bir şey bilmiyorum zira burada yaşıyorum. Ancak rastgele bir sorun olduğunu duymadım” cevabını verdi.
Almanya’da yaşayan 68 yaşındaki Kürt siyasi sığınmacı Hüseyin ise “Bu seçim yarışında iki kişi var. Biri demokrat biri faşist. Faşistten kurtulmak istiyoruz ki yurdumuza dönebilelim” görüşünü paylaştı. Siyaset sosyolojisi uzmanı ve araştırmacı Burç da seçimlere yüksek iştirak oranına işaret ederek ‘Almanya ve başka yerlerdeki seçmenlerin bu seçimi Türkiye için değerli bir kavşak olarak gördüğünü’ belirtti.
‘SON BİR KERE ERDOĞAN’DAN KURTULMAK İÇİN OY KULLANIYORUM’
Berlin’de konuşan, Gezi’den sonra Türkiye’den ayrılan 36 yaşındaki Yasin Acarbaş, “Bir ülkede yaşamıyorsam oy kullanma hakkımın olması gerektiğini düşünmüyorum. Lakin Erdoğan’dan kurtulmak için son kere oyumu kullanmanın değerli olduğunu hissediyorum” dedi.
Ailesi ‘misafir işçi’ olarak Almanya’ya gelen 36 yaşındaki Elif ise ‘Türkiye’nin kazanması için’ oy kullanmaya geldiğini belirterek, ‘Kılıçdaroğlu hükümetinin getireceği değişimlerden korktuğunu’ lisana getirdi. Elif, “Ülkenin meskenlerde su tesisatı ve tuvaletin olmadığı 20 yıl öncesine dönmesinden telaş duyuyorum. O yüzden her şeyin olduğu üzere kalması daha iyi’” tabirlerini kullandı. (DIŞ HABERLER)