Erdoğan’ın “işçiyi enflasyona ezdirmeyeceğiz” açıklamasının akabinde 2025 yılı minimum fiyat fiyatı yüze 30 artırımla 22 bin 104 TL olarak açıklandı.
Sokaktaki enflasyon yüzde 80 TÜİK enflasyonu yüzde 47 iken minimum fiyata yapılan taban fiyata yapılan artırım reaksiyon çekmeye devam ediyor.
“SARAYIN PENCERESİNDEN, HALKIN SOFRASI GÖZÜKMEZ”
İYİ Parti Küme Toplantısı‘nın ana gündem unsuru açıklanan taban fiyat sayısı ve iktisattaki gelişmeler oldu. Partisinin küme toplantısında konuşan İYİ Parti Genel Lideri Müsavat Dervişoğlu, açıklanan taban fiyat sayısı üzerinden iktidarı sert sözlerle eleştirdi.
“İktidarın diplomasi şovları vatandaşın karnını doyurmamaktadır” diyen Dervişoğlu, “Sarayın penceresinden, halkın sofrası gözükmez. Meydanlara inen, yollara düşen emekçilerin yanındayız. Artık yoksulluğu değil derin yoksulluğu konuşuyoruz” dedi.
“22 BİN 104 LİRA TABAN FİYAT SADAKA BİLE DEĞİL”
İşçinin hakkını savunması için dayanak olacaklarını vurgulayan Müsavat Dervişoğlu kelamlarına şöyle devam etti:
Türkiye, iktidarın daima ateş taşıdığı bir taban fiyat cehennemidir. Günü, saati, dakikası aşikâr olan, Gereksinimin ve kaynakların ne olduğu, hesaplama modüllerinin nasıl olduğu bilinen taban fiyat tespitinde; yapacakları üç kuruş artırımı görüşüp durdular.
Sonuçta yeniden dağ fare doğurdu. Devlet kendi vergisine, harcına, kağıdına, mührüne neredeyse yüzde 50 artırım yapmışken çarşıda etiketler hala yüzde yüz artarken, iktidarın gözü, işçinin avcundaki kırıntılardadır.
Geçen yıl ocak ayında belirlenen 17 bin lira, bugün alım gücü bakımından en uygun ihtimalle o günün 12 bin lirasına düşmüştür. Enflasyon vatandaşın alın terini, emeğini alıp götürmüştür. Mazot, 44 Lira, simit 15 lira en ucuz et 400 Lira. Yeni konut tutacak olana en düşük kira 20 bin lira.
Dün akşam saatlerinde tekrar oldu bittiye getirip, minimum fiyatı ilan ettiler. Açlık hududunun 21 bin lira, yoksulluk sonunun ise 72 bin lira olduğu bir ülkede emekçiye reva görülen 22 bin 104 lira taban fiyat sadaka bile değildir. İlan edilen artış oranı hiçbir yaraya merhem olmayacaktır.
“İŞÇİNİN HAKKI İÇİN GEREKİRSE GREV SÖZCÜSÜ OLACAĞIZ”
Ocak ayı prestiji ile gelecek artırımlarla birlikte daha birinci ayında tekrar kuşa dönecektir. Taban fiyatı güya bir sıkıntıya deva olacakmış üzere toplumsal medya hesabından millete duyuran Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’a buradan sesleniyorum: Sarayın penceresinden, halkın sofrası gözükmez.
İktidarın diplomasi şovları vatandaşın karnını doyurmamaktadır. Bu noktadan sonra AKP gençlere gelecek, çalışanlara umut verme niyetinde olmadığını açıkça göstermiştir. Bakınız Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek göreve geldiğinden itibaren milletimiz iki söz ile güne uyanıyor; ‘zam’ ve ‘vergi.’
Hesabı bir türlü tutturamayan, yoksulluk ve yolsuzlukların iktidarı, vatandaşların cebini delik deşik hale getirmiştir. Bırakın artık vatandaşın cebini kurcalamayı. Buradan açıkça ilan ediyorum; işçinin hak ve hukukunu savunmak üzere gerekirse grev yerlerine gideceğiz, grev sözcüsü olacağız. Meydanlara inen, yollara düşen personellerin yanındayız.
“HAYAT ÇEYREK, FATURA İSE 1,5 PORSİYONDUR”
Ülkemin yüzde 80’inin açlık hududu altında olduğu dikkate alındığında artık yoksulluğu değil derin yoksulluğu konuşuyoruz. Kasım 2024 sonu itibariyle 4 kişilik bir aile için açlık hududu 21 bin liraya ulaşmış, yoksulluk hududu 72 bin lirayı geçmiştir.
Bugün Türkiye’de orta sınıf yok edilmiştir. Herkes artık taban fiyat seviyesinde çalışıyor. Vatandaşımız düşük standarlarda yaşamaya mahkum edilmiş durumda. Tüm dünyada başlangıç fiyatı olarak tanımlanan asgari fiyat Türkiye’de maalesef referans fiyat haline gelmiştir.
Kısacası AKP iktidarında önümüze konan hayat çeyrek, fatura ise 1,5 porsiyondur.